"HASTALARIMA YILLARCA YUMURTA YEMEYİN DEDİM AMA ÖZÜR DİLERİM"

Kırmızı et, tereyağı ve yumurta…

Bunlarla ilgili biri birinden farklı haberlere siz de şahit olmuşsunuzdur.

Türk mutfağının hatta Türk kültürünün bu önemli yapı taşları yıllardır kolesterolle birlikte anıldılar.

Yenilmemesi hatta bulundurulmaması önerildi.

Bu babda bir kültür oluşturuldu.

Yerlerine ise daha layt(!) ürünler önerildi.

Önerilenleri yersek hasta olmayacaktık.

Bir röportajında Uğur Dündar’ın kolesterol korkusuyla tam yirmi yıldır yumurta yemediğini okumuştum.

Korku dağları bu kadar aşmıştı.

Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar kazın ayağının hiç de öyle olmadığını göstermişti.

İşte bir örnek;

Amerika'da 15 yıl süren ve 120 bin kişi üzerinde yumurtanın etkisinin öğrenilmeye çalışıldığı araştırmanın sonuçları oldukça ilginç çıkmıştı.

Araştırmada denekler iki ayrı gruba bölünmüş.

Birinci gruptakilere günde bir yumurta tüketme izni verilirken, ikinci gruptakilerde bütün yemeklerin yumurtayla pişirildiği bir beslenme düzeni izlemişler.

Araştırmanın sonucunda yapılan ölçümler ve alınan sonuçlar, yumurtanın kalp ve damar hastalıklarını artırdığı yönünde bir bulgu elde edilemediğini ortaya koymuş.

Bu ve buna benzer araştırmalardan sonra Ünlü kalp cerrahı Bingür Sönmez’ in ‘Hastalarıma yıllarca yumurta yemeyin dedim ama özür dilerim’ sözleri medyada büyük yankı uyandırdı.

“Doğru bilinen yanlışlar” diye birçok haber çıktı medyada.

Bilimsel Tavukçuluk Derneği Türkiye Şubesinin Ortaköy Princess Otel'de düzenlediği “Bilinen yumurtanın bilinmeyen yönleri' konulu sempozyumun açış konuşmasını yapan Eker,

“Özür dilememiz gereken birçok gıda maddesi daha var. Mesela ben tereyağından da kırmızı etten de özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece yumurtadan değil” dedi.

Konu genişledi.

Öyle görünüyor ki sütümüzün üstündeki kaymaktan rahatsız olan İlaç endüstrisi ve margarin lobisi el ele verip tüm dünyada müthiş bir ‘kolesterol fobisi’ oluşturdular.

Kolesterol, topluma ve maalesef aynı zamanda doktorlara da türlü pazarlama taktikleriyle kalp krizi ve inme gibi ölümcül hastalıkların tek sebebi imiş gibi tanıtıldı.

Çünkü kolesterol pazarında müthiş para vardı.

Sadece kolesterol düşürücü ilaçların yıllık satışları 25 milyar doları geçiyor.

Bu yazıyı yazarken konuya Fransız kalmayayım diye konuyla ilgili birazcık internette gezindim.

İnternetin yalancısıyım…

Yapılan araştırmalar sonucunda sanılanın aksine kolesterolü yüksek olanların daha uzun yaşadıkları ortaya çıkmış.

Yüksek kolesterolü olanlar tüberküloz, zatürree, AİDS… gibi enfeksiyonlarına daha az yakalanırlar ve bu hastalıklardan ölüm daha az görülüyormuş.

Hadi bakalım…

Velhasıl;

Bu bir “midenize sahip çıkın” yazısından öte, “bir şeyler oluyor, farkına varın” yazısıdır.

Sayı: 569

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hayrettin Osmanoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Elazığ Belediye Başkanı kim olmalı?
Tüm anketler