ENVER ERDEM MHP ADAYI

Önümüzdeki yerel seçimde AKP adayı olarak, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla Ankara’ya davet edilip grup toplantısında bizzat yakasına rozet taktığı Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu’nun belirlenmesinden sonra; MHP adayının da Malatya Vali Yardımcılarından hemşerimiz Enver Erdem olduğu açıklandı.

Seçimi kazanması söz konusu 3 partiden biri olarak Saadet’in adayının da belirlenmesi halinde seçmenin tutumunu gözlemleyip sağlıklı bir tahminde bulunma imkânı olacaktır.

Ezici bir çoğunlukla tek başına ikinci dönem iktidarının henüz başında bulunan ve halen bir alternatifi de ortaya çıkmamış olan AKP’nin Elazığ’daki 5 milletvekilinin tamamına sahip bir parti olarak aday gösterdiği görev başındaki Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu’nun bu seçimin favorisi olduğu tartışma götürmeyecek husus. Görünürde tüm şartlar Selmanoğlu’ndan yana…

Ancak her seçimin sürprizi olabilir. Tabii, adı üstünde, sürpriz beklenmedik durumlar için söz konusudur. Ne var ki bazı gelişmeler mevcut şartları Saadet Partisi lehine değiştirip bu seçimi kazanmasını sürpriz olmaktan çıkartarak güçlü bir beklenti haline getirebilir.

Yerel bir televizyon programında AKP il Başkanı Ali Şerifoğuları’nın bir girişim hazırlığından söz edildi. Şerifoğulları özgüven sahibi, kimseyi dinlemeyen bir kişilik. Bir siyasetçi için bu hiç kuşkusuz üstün bir meziyettir. Ne var ki Ali Bey öngörülü biri değil, siyasetten pek anlamıyor. Bu yüzden sahip olduğu özgüveni altını doldurup sağlam bir zemine oturtamıyor.

Şimdi işte tüm bu gelişmeleri ayakları yere basan objektif bir yaklaşımla ele alıp değerlendirerek seçim sonucuna yönelik bir projeksiyon tutmaya çalışalım…

Enver Erdem MHP için olabilecek en ideal bir adaydır. Aday olması için bazı yerel medya unsurlarının çok istekli oldukları ve destek sözü verdikleri de bilinen bir husustur. Her ne kadar şu ilk günlerde sözlerinin arkasında durmama eğilimleri hissedilse de sonuçta bu medya çevrelerinin Enver Erdem’e iyi bir kredi açmaktan geri duramayacaklarını varsaymak fazla bir iyimserlik sayılmaz.

Hiç değilse MHP’nin aktif unsurlarını harekete geçirip gösterişli bir seçim kampanyası yürütmesi halinde yerel medyanın bunu yansıtmaktan imtina etmesi düşünülemez.

Böyle bir seçim kampanyası, daha önce iki dönem belediye başkanlığını alıp Elazığ’ı Ülkücülerin kalesi yapmış bir MHP için -şayet istenirse- Ya Allah, Bismillah denildiğinde bir içim sudur.

MHP’de siyaset yapmayı düşünen, önümüzdeki genel seçimde aday olmayı gönlünde yatan aslan olarak besleyen öncü kadrolar, Enver Erdem ile kol kola görkemli bir seçim kampanyası için kollarını sıvayıp ellerini taşın altına koymalıdırlar. Aksi halde bir seçim hezimeti daha yaşamak Elazığ’da MHP’nin tüm umutlarını yıkıma uğratabilir. MHP, Mehmet Ağar’a kaptırdığı oylarını bu seçimde geri alamazsa bir daha zor alır.

MHP kazanmak için seçime asılırsa kazanamaması halinde bile ezilmemiş olur, oylarını toparlayıp geleceğe umutla bakar. Bu eğer Süleyman Selmanoğlu’nun seçimi kaybetmesine yol açacaksa bile MHP’nin ne zararı olur? Kaldı ki MHP’lilerin oyunu almadan da Selmanoğlu bu seçimi alabilir. MHP’liler Selmanoğlu’nu değil kendi partilerinin geleceğini düşünmek durumundadırlar.

Saadet Partisi’nin başarısına yönelik bir amaçla dile getiriyor olsam da MHP için bu yazdıklarım kesinlikle doğrudur, hiçbir yanlışı çıkarılamaz. O halde doğruları dile getirip açık yüreklilikle bir siyasi tahlil yapmaya çalıştığımız yadsınamaz.

Saadet Partisi’nin henüz adayı belirlenip açıklanmış değil. Ama açıkça ifade etmekte bir beis görmüyorum; kimi aday gösterseler de oyumu verip başarısı için elimden geleni ardıma koymayacağım.

Bilindiği üzere bu köşede yazdığım yazılarla AKP’den aday olması için Süleyman Selmanoğlu’na var gücümle destek verdim. Kendisine de bizzat, “Sayın Başkan, size desteğim AKP’den adaylığınız kesinleşinceye kadardır; ondan sonra herkes yoluna, siz sağ biz selamet” dedim. Çok ilginç buldu ama gayet olgunlukla karşıladı.

Bir gazeteci arkadaşın da köşesinde işaret ettiği gibi biz El-Aziz Gazetesi olarak açık şekilde satranç oynamaya çalıştık. Bu oyunu kazanmaya çalışırken destek verdiklerimizi hiçbir şekilde zarara uğratmaya çalışmadık. Açıkçası Saadet Partisi’nin kazanmasına çalışırken onların da yararını gözettik. Bunları da bir bir kamuoyu önünde dile getirdik; hiç gizlimiz saklımız olmadı.

Selmanoğlu’nun AKP’ye transferiyle her iki taraf kazandı. Seçim kaybettirdiği DP’nin kongresini de kaybeden Mehmet Ağar artık Selmanoğlu’na ne verebilirdi ki? Nitekim o da kendisine işin gücün rast gelsin demiş…

Oysa merkez sağ tabana yerleşmeye çalışan AKP için Selmanoğlu adeta bulunmaz Hint kumaşı gibiydi. DP’nin ülke genelindeki % 5 oyundan en az bir puanını bu sayede aldığı gibi; Selmanoğlu’nun belediye başkanı olarak seçime yerel iktidarda girme avantajına da ekstradan sahip oldu.

Öte yandan MHP seçime asılıp Sayın Enver Erdem’in başarı grafiğini yükseltmek için tüm gücünü sarf ederse elbette ki bu kendi yararınadır. Önümüzdeki genel seçime bu sayede daha güçlü konumda girme imkânı bulacak. MHP’nin bu çabası, kendisi ile birlikte Saadet Partisi’nin de kazanma şansını yükseltirse herhalde bu çok kötü bir şey olmaz. Aksine heyecanlı bir yarış olur.

Saadet Partisi’ne gelince önüne çıkmış bulunan bu ender fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerekir; yanlış bir aday belirlerse çok yazık olur.

AKP’deki Millî Görüş kökenlilerin Selmanoğlu’nun adaylığı üzerine içine girdikleri infial kendilerine yuvaya dönüşün kapılarını açmalıdır. Demek ki Allah hatalarını af edip bir heves uğruna koptukları hak davaya geri dönmelerini arzu ediyor diye düşünmeleri gerekir.

İşte görüyorsunuz… Bizim bu gösterdiğimiz çaba hiç kimsenin aleyhine bir sonuca yol açmıyor; hereksin lehine sonuçlar doğruyor. Böylece Elazığ siyasetinde taşlar da yerli yerine oturmuş olacak ve daha sağlıklı bir zeminde siyasi rekabet sürdürülebilecek.

Demek istediğim, hiç kimse bizim dürüst siyaset yapmadığımızı ileri süremez. Her şeyimiz ta baştan beri açık, net, berrak ve şeffaftır. Her şeyi kamuoyu ile paylaştık çünkü.

Yine de bizlere inat kendi aleyhine bir eğilime sürüklenen olursa, bize vereceği zarardan daha fazlasına kendisi uğrar.

Eğer, “Benden ne istersen iste, komşuna iki katını vermek şartıyla vereyim” diyen padişaha “O halde hünkârım benim bir gözümü çıkar” diyen kıskanç adam gibi yapacak olan varsa buyursun. Ne yapalım; kendi düşen ağlamaz.

Sayı: 532

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sururi Seçmen - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Elazığ Belediye Başkanı kim olmalı?
Tüm anketler