DOĞU ANADOLU'YU "UÇURACAK" PROJE

Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Anabilim Dalında Öğretim Elemanı Dr. Cihat Tuna Van Gölü'nden enerji üretimi ile ilgili, Milli Gazete'den Adnan Öksüz'ün sorularını cevapladı.

İşte Milli Gazete'nin bügunkü sayısında yer alan ilginç röpörtaj;

"Van Gölü, aldığı yağış miktarı, önemli yüzeysel su potansiyeli ve yüksek düşü imkanıyla, hidroelektrik bir tesis açısından oldukça verimli bir konumdadır..." Bu sözler Van Gölü Projesi'nin sahibi Dr. Cihat Tuna'ya ait. Peki ama Van Gölü'nden enerji nasıl üretilecek? Bölge açısından projenin ekonomik anlamı ve değeri nedir? Projeyle ilgilenen kamu ve özel sektör temsilcileri var mı? Türkiye'nin enerji potansiyeli açısından büyük önem arz eden projenin sahibi Cihat Tuna Milli Gazete'nin projeye ilişkin sorularını şöyle cevapladı. Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Anabilim Dalında Öğretim Elemanı Dr. Cihat Tuna Van Gölü'nden enerji üretimi ile ilgili, arkadaşımız Adnan Öksüz'ün sorularını cevapladı. Dr. Cihat Tuna, Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Anabilim Dalında Öğretim Elemanı. Ama Tuna'yı diğer öğretim elemanlarından ayıran önemli bir özelliği var; Tuna adeta proje virtiözü gibi. Gün geçmiyor ki özellikle Doğu ve Güneydoğu'yu temel eksen alan konularda bir çalışması olmasın. Tuna'nın son çalışması Van Gölü'nden enerji üretimi ile ilgili. Arkadaşımız Adnan Öksüz'ün sorularını cevaplayan Cihat Tuna projenin ayrıntılarını anlattı.

Röportaj Adnan Öksüz

Cihat Tuna kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

1981 Elazığ doğumluyum. 2004 yılından beri Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Anabilim Dalında Öğretim Elemanı olarak görev yapmaktayım. Ağırlıklı olarak Hidroelektrik Santraller konusunda çalışmaktayım. Bu güne kadar küçük bir şehrin enerji ihtiyacını karşılayacak hidroelektrik santral projelerini, özel sektör ile işbirliği yaparak hayata geçirme fırsatımız oldu. Ayrıca enerji konularında ulusal medyada geniş yer bulmuş birçok proje ve yayınlanmış akademik eserlerim bulunmaktadır. Bu projelerden başlıcaları Geri Dönüşümlü HES, Hazar Gölü Pompaj Depolamalı HES, Van Gölünden Enerji üretimidir. Evli ve iki çocuk babasıyım.

Van Gölü'nden nasıl elektrik üretilebilir?

Dünyanın en büyük göllerinden biri olan Van Gölü 3700 km2 yüzey alanına ve denizden 1648 m yüksekliğe sahiptir. Tarih boyunca göl seviyesi mevsimsel etkilere bağlı olarak yıllık ortalama 30~60 cm' lik dalgalanmalar göstermiştir. Van Gölü su kotu 1995 yılında 1650m'ye ulaşınca konunun önemi ve ciddiyeti Merkezi yönetim tarafından anlaşılmış olup bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesi önerisi ve bir takım koruyucu tedbirler alınması gündeme gelmiştir. Elimizdeki tarihi veriler incelendiğinde gölün çok ciddi seviye artış potansiyeli olduğu bilinmektedir.

Van Gölünden alınacak su bir tünel vasıtasıyla Kezer Çayı'na düşürülürse çok ciddi bir enerji üretimi yapılabilir. Alınan bu sudan ülkemiz sınırlarını terk edinceye kadar enerji kademeleri şeklinde faydalanıldığı düşünülürse üretilebilecek elektrik enerjisinin neredeyse Ülkemizin en büyük barajlarından biri olan Keban Barajı ve Hidroelektrik Santrali kadar olacaktır.

Bunun ülke ekonomisine katkısı ne olacak?

Buraya yapılacak uygun bir enerji tesisi ile gölün yükselerek Van İli yerleşim bölgelerini ve 100.Yıl Üniversitesi Kampus sahasını su altında bırakma tehlikesi kontrol altına alınacak, ayrıca ülke bütçesine yaklaşık 500 Milyon $(Amerikan doları) katkı sağlanması mümkün olacaktır.

Van Gölü'nden alınacak debi ile gölün sürekli olarak su değişimi sağlanacaktır. Uzun vadede bu su değişimi ile gölün tuzlu ve sodyum bikarbonatlı suyunun tatlılaşması ve ileride gölde yaşayan canlıların artışına olanak sağlanabilecektir. Böylece gölün canlı faaliyeti artmış olacak ki, bu da diğer bir yandan ekonomiye katkı sağlayacaktır.

Sonuç olarak, hızla gelişen ve su kaynakları, küresel ısınma, insan etkisi vb. nedenlerle azalan günümüz Dünyasında su ve hidroelektrik enerji çok önemli ve stratejik bir hale gelmişken, ülkemiz enerji kaynaklarının daha proaktif kullanılması prensibiyle, Van Gölünün sahip olduğu bu enerji imkanı ivedilikle işletmeye alınmalıdır.

Pahalı bir proje mi bu? Nedir maliyeti?

Yaptığım ön fizibilite çalışmasına göre proje yaklaşık maliyeti 500 Milyon lira civarında çıkmaktadır. Bu büyüklükteki bir proje için pahalı değil hatta emsalleri ile karşılaştırıldığında oldukça ucuz bir proje. Üstelik buradaki tesisten çıkan suyun ülkemiz sınırlarını terk edene kadar diğer barajlarda da enerjiye dönüşeceğini düşünürsek masrafını 1 yılda karşılıyor. Dünya üzerinde bu karlılıkta çok az proje vardır.

Dünyada bu çalışmanın benzerleri var mı?

Var tabi ki. Birçok gelişmiş ülke bu tür zenginliklerini kullanıyor. Hatta ülkemizde bile var. Hazar Gölü hidroelektrik santralleri. Dünya'da ise Ölüdeniz ile Akdeniz arasında 2400 MW'lık bir proje fizibilite aşamasında.

Bugüne kadar bu çalışmanızı kimlerle paylaştınız ve ne türden tepkiler aldınız?

Bu çalışma yazlı ve görsel medyada çeşitli platformlarda yer aldı ve büyük ilgi gördü. Genellikle olumlu tepkiler aldım. Projeyi hayata geçirmek isteyen büyük enerji şirketleri var ve bu şirketlerle görüşmelerim devam ediyor. Ancak inşaat aşaması için mevzuattan kaynaklanan sıkıntılar var. Bunların aşılması lazım. Aşıldığı takdirde projeyi hemen yapmak isteyen büyük guruplar var.

Bu süreçte eleştiriler de aldım. Van Gölü'nün suyunun sülfatlı olmasından dolayı. Zaten biz projeyi hazırlarken bunları düşündük gölden alınacak debi bu doğrultuda seçildi. Zira buradan çıkacak su Dicle Nehri ile karışacak. Dünya'daki uygulamalara bakıldığında böyle kimyasal içerikli sular belli oranlarda tatlı su ile karıştırılıyor. Dicle Nehrinin uzun yıllardır taşıdığı debi belli. Bizde bu değerleri göz önüne alarak çevreye zarar vermeyecek ölçüde bir su alınmasını öngördük. Bunlar projenin yapılmasını engelleyecek sıkıntılar değil. Bilimsel çalışmalarla aşılabilecek pürüzler sadece.

Birkaç gün önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden bir gurup akademisyen bu projenin bölgene ekolojik dengeyi bozacağını iddia etti. Bu iddialara ne diyorsunuz?

Projenin bölgede ekolojik dengeyi bozacağı iddiaları doğru değildir. Projenin ayrıntılarına bakıldığında bu iddianın altı boş bir iddia olduğu zaten ortaya çıkmaktadır. Bu tepkinin mahiyetinin farklı olduğunu düşünüyorum. O türden tartışmalara da zaten girmek istemem.

İşte projenin ayrıntıları...

Van Gölü 607 km3'lük hacmiyle Dünyanın dördüncü ülkemizin ise en büyük sodalı gölüdür.

Göl yüzeyi 1648 m kotunda olup, Nemrut ve Süphan Dağının büyük lav akımlarından meydana gelen volkanik kaynaklı bir göldür. Yüzey alanı 3700 km2, ortalama derinliği 170 m ve en derin yeri 457 m olarak ölçülmüştür. Van Gölü'nde su seviyesi, 1987-1996 döneminde ortalama 2 m yükselmiştir. Bu yükselme, göl civarında sosyo-ekonomik faaliyetlerin aksamasına ve Van Gölü civarının doğal afet bölgesi ilan edilmesine, 1655 m kotu altının yerleşime kapatılmasına ve 1652 m kotunun altındaki mülkiyetin kamulaştırılmasına neden olmuştur. Van Gölü, aldığı yağış miktarı, önemli yüzeysel su potansiyeli ve yüksek düşü imkanıyla, hidroelektrik bir tesis açısından oldukça verimli bir konumdadır. Bu çalışmada; temiz, yerli ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olan hidroelektrik enerjinin Van Gölündeki potansiyeli incelenmiş ayrıca projenin inşa, fizibilite ve maliyet çalışmaları ile kurulu gücü ve üreteceği enerji miktarları belirlenmiştir. Sonuç olarak Van Gölü HES projesinin rantabilite katsayısı 3.51 olarak hesaplanmıştır.

Bu proje bölge için neden gerekli? Maliyeti ne?

Ülkemiz hızlı bir sosyal ve ekonomik gelişim göstermektedir. Bu gelişmeye paralel olarak gereksinim duyulan elektrik enerjisini; öncelikle yerli enerji kaynaklarından elde etmek üzere projeler geliştirmeli ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Van Gölü HES projesi hayata geçirildiği takdirde Van Gölü kapalı havza olma durumundan çıkacak ve gölün yükselme potansiyeli kontrol altına alınmış olacaktır.

Göl seviye kotunun uzun vadede 1630 m kotlarına düşürülmesiyle kırıklı bir yapıya sahip olan göl tabanı üzerindeki statik basınç azaltılmış olacak ve bölgede yaşanan çöküntüler azaltılmış olacaktır.

Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bu enerji imkanından şimdiye kadar yararlanılmamıştır. Verilen bilgiler doğrultusunda bu imkandan yararlanılacak olursa ortaya büyük bir potansiyel çıkacaktır. Ülkemiz kurulu güç projeksiyonundaki firm enerji sorunu da bir miktar çözülmüş olacaktır. Bunun yanında üretilecek enerji miktarını, maliyetle çarptığımızda ülkenin büyük bir ekonomik kaybı giderilecektir.

Proje rantabilitesi 3.51 olarak belirlenmiş ve hidroelektrik kaynaklı bir tesis için oldukça yüksektir. Proje yaklaşık maliyeti 500 Milyon TL civarında olmasına karsın sadece Van Gölü HES'in yıllık getirisi 175 Milyon TL' dir. Yani buraya inşa edilecek tesis üç yıldan kısa bir sürede kendini amorti etmektedir. Tesisten çıkacak suyun diğer barajlarda da enerjiye dönüşeceği de hesaba katılırsa tesisin ülkemiz bütçesine yıllık katkısı 500 Milyon TL civarında olacaktır. Göl seviye kotunun aşamalı olarak aşağı düşürülmesiyle ortaya büyük miktarlarda yeni alanlar çıkacaktır. Bu yeni alanlar tarım ve rekreasyon alanları olarak değerlendirilebilecektir. Ayrıca bu alanlar için diğer önemli bir öneri ise buralara büyük güneş enerjisi tarlaları yapmak ve bölgeyi enerji açısından cazibe merkezi haline getirmek olacaktır. Zira Elektrik İsleri Etüt İdaresi tarafından açıklanan ülkemiz güneş enerjisi potansiyel atlası (GEPA) verilerine göre Van Bölgesinin güneş enerjisi radyasyon değerleri buraya yapılacak yatırımlar için oldukça elverişlidir. Van Gölü'nden alınacak debi ile golün sürekli olarak su değişimi sağlanacaktır. Bu su değişimi sayesinde gölün sahip olduğu tuzlu ve sodyum bikarbonatlı suyunun değişimi de ile suyun tatlılaşması ve ileride gölde yasayan canlıların artısına olanak sağlanabilecektir. Böylece gölün canlı faaliyeti artmış olacak ki, bu da diğer bir yandan ekonomiye katkı sağlayacaktır.

Tünel kazısı sonrası çıkacak olan yaklaşık 1.000.000 m3 malzeme, yaşadığımız elim Van depremi sonrası yeniden inşa edilecek olan Van Bölgesinde beton üretimi için kullanılabilecektir.

Sonuç olarak, hızla gelişen ve su kaynakları, küresel ısınma, insan etkisi vb. nedenlerle azalan günümüz Dünyasında su ve hidroelektrik enerji çok önemli ve stratejik bir hale gelmişken, ülkemiz enerji kaynaklarının daha proaktif kullanılması prensibiyle, Van Gölünün sahip olduğu bu enerji imkânı ivedilikle işletmeye alınmalıdır.

30 Mar 2012 - 23:49 - Gündem



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Elazığ Belediye Başkanı kim olmalı?
Tüm anketler