FATİH ERBAKAN'A KURULAN KUMPAS TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR!

Mesud Akgül'ün yazısı...

Mesud Akgül'ün yazısı... Erbakan Vakfına gönül veren çevrelerin en önemli gündemi, 2015 seçimlerinde Fatih Erbakan'ın bağımsız aday olup olmayacağı konusu.

Bize ulaşan bilgilere göre bu konuda 4 ilde yoğun bir yarış var.

Konya, Kocaeli, Trabzon ve Bursa!

Bizi rahatsız eden ise bağımsız adaylık düşüncesinin tıpkı Saadet Partisi kongresinde farklı liste çıkarıp aday olmak girişimi gibi Fatih Erbakan'ın kendi bağımsız iradesi, kararı ile yaptığı bir tercih olmamasından kaynaklanıyor.

Bağımsız adaylık fikri etrafına yerleştirilmiş O. Asiltürk ile Şevket Kazan uzantısı kadroların baskısıyla gündeme gelmiş olan bir konudur.

Çünkü Saadet Partisi kabuk yönetiminin en büyük amacı, Fatih Erbakan ile Milli Görüşün tüm bağlarını koparmak ve tıpkı Numan Kurtulmuş gibi ilelebet ilişkisini kesmeyi başarmaktır.

Bu planın ilk adımını çevresine yerleştirdikleri adamlarıyla Fatih Erbakan'a baskı yapıp Saadet Partisi kongresinde farklı liste çıkartmasını sağlayarak attılar!

Milli Görüşün tarihinde nadir bir olay gerçekleşmiş kongreye çift liste ile gidilmiş böylece hem kongredeki çift listenin sorumluluğu Fatih Erbakan'ın sırtına yüklenmiş hemde Fatih Erbakan'a destek olan isimlerin bütünüyle teşkilattan tasfiye edilmeleri sağlanmıştı.

Şimdi ise aynı şebeke Fatih Erbakan'a son ve ölümcül darbeyi vurmak için 2015 seçimlerinde bağımsız adaylığını ilan etmesini dört gözle bekliyorlar.

Çünkü Fatih Erbakan hangi ilde aday olursa olsun Saadet Partisininde göstereceği aday olacağı için ister istemez dibe vurmuş oylar ortadan ikiye bölünecek ve yine bunun sorumluluğu da Fatih Erbakan'ın omuzlarına yüklenip fitne ve nifak çıkarmakla suçlanacaktır.

O. Asiltürk ve Şevket Kazan ikilisinin Fatih Erbakan ve çevresini bağımsız adaylığa ikna edebilmek için uydurdukları gerekçe ise Milli Görüş lideri Erbakan'ın da siyasete bağımsız aday olmakla başlamış olması!

Hatta kulağımıza gelen duyumlara göre Erbakan Vakfına gönül vermiş bir çok isminde kendi illerinde bağımsız adaylığa hazırlandığı ve tıpkı Erbakan gibi bağımsızlar harekatına niyetlendikleri!

Emziği emmemekte inat eden bebekleri kandırmak için emziğin ucu hafifçe bala batırılıp bebeğin ağzına emzik alıştırılmaya çalışılır ya işte şimdi bunun gibi Erbakan Vakfına gönül verenlerin ağzına bir parmak bal sürülmüş marifetmişcesine her yerde bunu dillendirip duruyorlar!

Ancak unutulmasın ki, tarih boyunca muhatabına zehir daima altın tabak içindeki bal ile sunulmuştur!

Gerekçe oldukça cazip ve ilgi çekici!

Liderimiz Erbakan'ın geçmiş siyasi hayatını örnek gösterip Fatih Erbakan'ın siyasi hayatını bitirme şeklindeki kumpası ancak Yahudi aklı kurabilir!

Ancak bu konuda gözardı edilen çok önemli gerçekler var!

Şeytan ayrıntılarda gizlidir!

Öncelikle Milli Görüş camiasının mevcut oy potansiyeli Saadet Partisine bile yetmezken nasıl olacak da bir anda bağımsız adayları dahi kazandırabilecek bir yükseliş ivmesine ulaşacak doğrusu merak konusu!

Saadet Partisi tek çatı altında 12 yıldır girdiği yerel ve genel tüm seçimlerde %2'lik,3'lük oy oranının üstüne çıkamazken bağımsız adayları seçtirebilecek kadar oy desteği alabileceğini tasavvur etmek mümkün değil.

Üstelik Saadet Partisi son 12 yılda girdiği seçimlerin büyük çoğunluğunda lideri Erbakan hayatta iken girdi buna rağmen aldığı halk desteği ortada.

Bu millet liderimiz Erbakan'da olmayan hangi büyük özelliği Fatih Erbakan'da görecek de bir anda iman ve hidayete erişip Fatih Erbakan'ı Meclise taşımaya karar verecek!

Erbakan Vakfının bütün gayesi Fatih Erbakan'ı Meclise göndermek midir?

Diyelim ki, Fatih Erbakan bağımsız aday oldu, kazandı ve Meclise kapak attı!

Allah aşkına 12 yıldır tek başına iktidar gücünü koruyan AKP iktidarı dahi yapmak istediği bir çok düzenlemeden geri adım atmak zorunda kalmışken Fatih Erbakan tek başına ne yapabilecek?

Bu ülkede tek başına iktidar olan ANAP'ın kurucusu ve lideri Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ile partinin liderliğini yapmış ve Başbakan olmuş Mesut Yılmaz bağımsız aday olarak Meclise girdiler de ne yapabildiler ki, Fatih Erbakan tek başına ne yapabilsin?

Unutulan bir diğer önemli gerçekte şudur.

Milli Görüş lideri Erbakan bağımsız aday olurken ortada hakkı temsil eden bir dava, teşkilat, parti halihazırda mevcut değildi!

Oysa şimdi ölümüne kadar Erbakan'ın liderliğini, genel başkanlığını yaptığı ve Milli Görüş damgasını vurduğu Saadet Partisi var!

Madem Erbakan'ı örnek ve önder edinmişiz o takdirde Saadet Partisi Numan Kurtulmuşun genel başkanlığında Milli Görüşün temel ilke ve prensiplerine aykırı olarak ihanet içinde yönetilirken Erbakan bu sorunu çözmek için nasıl davrandıysa, O. Asiltürk-Şevket Kazan sorununu çözmek için biz Milli Görüşçülere düşen sorumluluk O'nun yolunu izlemek olmalıdır!

Erbakan, Numan Kurtulmuş ihanet içinde iken kongrede rakip olarak karşısına çıkıp genel başkanlığa aday mı oldu?

Seçimlere bağımsız aday olarak mı girdi?

Ya da farklı bir parti kurmaya mı çalıştı?

Hayır.

Ayrılığa, bölünmeye, parçalanmaya yol açmadan Numan Kurtulmuş ve ona destek olan O. Asiltürk ile Şevket Kazan ikilisinin kurdukları tezgahları üstün siyasi aklıyla onların başına geçirdi, kazdıkları kuyuya onları düşürdü, hiç yanlış yapmadı ve kongrede tek başına aday olup yeniden genel başkan seçildi ve "Elhamdülillah partimize kavuştuk " dedi.

Şimdi Fatih Erbakan'a ve O'na gönül verenlere düşen görev ne bağımsız aday olmaktır ne de başka bir parti kurmaya niyetlenmektir.

Fatih Erbakan'a yakışan tavır tıpkı liderimiz Erbakan gibi Saadet Partisini hile rejimi ve köle düzeni işbirlikçisi O. Asiltürk ve Şevket Kazan ikilisi ile maaşlı askerlerinin tasallutundan kurtarmak için parti içinde mücadele edip galip gelmek ve " Elhamdülillah partimize kavuştuk" müjdesini Milli Görüş camiasına vermek olmalıdır.

Bu yol haricindeki tüm seçenekler Fatih Erbakan ve sevenleri için sonu hüsranla bitecek çıkmaz yollardır.

Saadet Partisi kongresinde farklı bir yöntem denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlanıp tecrübe edilmiştir.

Aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar beklemenin hiçbir anlamı yoktur!

Ve parti içinde mücadele etmek yöntemi dışındaki diğer tüm yolların fikir babaları ise Saadet Partisindeki şebekenin Erbakan Vakfındaki uzantıları olduğu gerçeğini asla gözardı etmemek lazım!

Saadet Partisi, liderimiz Erbakan'ın biz Milli Görüşçülere emanet ettiği gerçek mirasıdır, bizim evimizdir!

Böyle bir muhteşem mirasa sahip çıkmak, bu mirasın üzerinde tepinen haramilerle mücadele edip onları bertaraf etmek en büyük manevi sorumluluğumuz iken, evine hırsız girmiş ev sahibinin hırsıza evini teslim edip çekip gitmesine benzer bir yaklaşımı sergilemek her halükarda hakkı üstün tutmayı şiar edinmiş Milli Görüş camiasına yakışır bir tutum olamaz.

O.G.

17 Oca 2015 - 15:25 - Milli Görüş



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

HAK BİR - illi Görüş'ten seçim ittifakı kararı

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, haziran ayında yapılacak genel seçimlere yönelik herkes ile ittifak yapabileceklerini söyledi. Kimseye karşı “ittifak yapmayız” şeklinde bir peşin hüküm içinde olmadıkları ifade eden Asiltürk, tek ölçünün Milli Görüş davasına halel gelip gelmemesi olduğunu vurguladı.

Partisinin İstanbul İl Teşkilatı’nın ilçe başkanları toplantısına katılan Asiltürk, burada yaptığı konuşmada, Milli Görüş’ün mutlaka mecliste olması gerektiğini belirterek, “Mecliste Milli Görüş’ün olması Hakk’ın savunulmasını sağlıyor, azınlık olarak bile mecliste bulunmamız İslam karşıtı kararlar çıkmamasına yetiyor” dedi. Eski Dışişleri bakanlarından Hayrettin Erkmen’in Milli Selamet Partisi’nin bir gensorusu ile görevden düşürülmesini örnek veren Asiltürk, hakkın savunulması için Saadet Partisi’nin önümüzdeki seçimlerde mecliste en az grup kurabilecek kadar milletvekili çıkarması gerektiğini söyledi.

AKP'NİN YÜZDE 30-40'I

Asiltürk, yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında daha önce AKP’ye oy vermiş seçmenin yüzde 30-40’ının kararsız olarak gözüktüğünü ifade etti. Asiltürk, “Bu kardeşlerimizi Saadet Partisi’ne oy verebilir. Bunu sağlamak bizim elimizde. Gerçekleri karşı tarafı kendimize düşman etmeden anlatmalıyız. Muhatabımızın anlayacağı üslup ile güzel bir nasihatte bulunacağız. AKP’ye daha önce oy vermiş bu yüzde 30-40 seçmen kardeşimizin oyunu alırsak Allah’ın izniyle mecliste en az grup kuracak bir çoğunlukla yer alırız” şeklinde konuştu.

HERKESLE İTTİFAK YAPARIZ

Asiltürk, seçim ittifakları konusunda net mesajlar verdi. Saadet Partisi olarak seçim ittifaklarına açık olduklarını vurgulayan Asiltürk şunları söyledi: “Ön fikriyatı olmadan bizimle ittifak görüşmesi yapmak isteyen her tarafla görüşürüz. Kendi davamıza halel gelmeyeceğini göreceğimiz herkes ile ittifak yaparız. Şu an ‘hiç kimse ile ittifak yapmayacağız’ diye peşin bir hükmümüz yok, herkes ile görüşüp ittifak yapabiliriz.”

Odatv.com

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 17 Ocak 15:25


Anket Elazığ Belediye Başkanı kim olmalı?
Tüm anketler