-

SEN ERBAKAN'SIN ŞİİRİ

Sen Erbakan'sın Şiiri Şiir: Muhammet Yağcı-Seslendirme: S. Ramazan Gülbay

SEN ERBAKAN'SIN ŞİİRİ
Büyütmek için resme tıklayın

'SEN ERBAKAN’SIN' ŞİİRİ

SEN ERBAKAN’SIN

Sen de kimsin

Yüzünde inancın keskin ışığıyla karanlığı söküp geldin

Bu zamana ait değil bakışların

Ötelere ayarlı bir sevdanın parıltıları var gözlerinde

Bu köhnemiş çağın yorgun yolcularına benzemiyor yürüyüşün

Zaferi muştulayan küheylanlar gibidir adeta adımların.

Evet, hatırlar gibiyim dilinle çağırdığın bu sesi

Sanki Asr-ı Saadetin bir nüvesi

Özlemini duyduğumuz yeni bir dünyanın,

Dillere pelesenk olacak kutlu bestesi.

Sen de Kimsin Yiğit

İdeolojilerin paslandığı

Mensubiyet davalarının, medeniyet kavgalarının

İnsan yetiştirme kaygıların reel politiğe yenildiği

Banka hesaplarındaki dijital rakamların

Herkesi ve her şeyi ele geçirdiği bir dönemde

Bu adanmışlık ta neyin nesi.

Kimsin Sen Yiğit

Neyin kavgasındasın

Küresel sermayenin, reel politiğin

Ve mutlu kölelerin karşısında bir başınasın

Değişir mi sanıyorsun bu düzen

Böyle gelmiş böyle gidercilerin yurdundasın

Yaptığın akıl kârı değil

Bir çiçekle baharı başlatma arzusundasın.

Sen kimsin Yiğit

Belli ki buralara aşinasın

Fakat bir yandan da bu kentin sokaklarında hiç dolanmamış gibi adımların

Paçalarına bulaşmamış çünkü modernizm salyaları

Elbisene sinmemiş şehrin uğursuz grisi

Bembeyaz.

Durma bize de anlat o halde

Nasıl geçmeli bu çağın sokağından

Bu çağın sokağı ki bıçağın keskin yüzüdür

Kıldan incedir kılıçtan keskince

Anlat nasıl etmeli

Koruyarak kendimizi kendimizden

Her köşe başında ayrı bir tuzağa çeken

Bu tekinsiz caddelerden nasıl geçmeli.

Kimsin Sen Yiğit

Dünyanın zulme lal kesildiği

Merhamet duygularının darağaçlarına asıldığı

Nefretin, gözü dönmüşlüğün, ihtirasların

Yaşanan bütün güzel duyguları

Yeryüzünden sildiği şu zaman

İnsanı ta yürekten yakalayan

Müşfik sesinle çıkıp geldin

İpekten kelepçelerle bizi Hakk’a esir ettin.

Kimsin Sen Yiğit

Durma bize de anlat

Kelimelerin bunca yıprandığı bir zamanda nasıl anlatacaksan

Yaşayan ama hissetmeyen, doyan ama doyurmayan

Duyan ama dinlemeyen yığınların

Dikkati nasıl çekilebilir, ölüm tutmadan yakalarından

Tutup sarsabilir miyiz ölüm var desek

Bir nebze olsun uyandırabilir miyiz onları

Yattıkları bu sağır uykularından.

Kimsin Sen Yiğit

Lügatına aşina değil kulaklarımız

En büyük güç ‘Hakk’ı üstün tutmaktır’ ne demek

Almıyor bunu havsalamız

Zilleti kader diye boynumuza geçirmişiz bunca zaman

Vehm hastalığı kol geziyor ümmetin damarlarında

Yılların berkittiği korku zencileri kolayca kırılır mı

Hem senin yaptığında tam delilik canım

Meclis kürsüsünden ‘Bana ne Amerika’dan!’ diye bağırılır mı.

Tanıdım Seni Yiğit

Nur yüzünden tanıdım

Işığını Peygamber muştusundan alan

Tanıdım Seni Yiğit

Zulmün karşısında kaya gibi duruşundan

Bir namlu gibi kafire uzattığın baş parmağını havaya kaldırışından.

Tanıdım Seni Yiğit

Göğüs kafesine sığmayan heyecandan tanıdım

Mazlumlara ümit olan şefkatli bakışından

Yeni bir dünya kurulacak diye haykırışından

Yıllardır dünyayı kana bulayan Siyonist zalimlere korku salışından

Tanıdım Seni Yiğit

Her düştüğünde yılmaz bir azimle yeniden kalkışından

Evet Tanıdım Seni Yiğit

Sen madde değil ölmez bir manasın

Her zaman ve her yerde Hakkı haykıran

Peygamberî sadasın

Sen bir ölüp binlerle doğansın

Sen ERBAKAN’SIN.

M.T

12 Eki 2017 - 11:56 - Erbakan


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.